28 Haziran 2011 Salı

Sıtkı kösemen : gün bugün


Kösemenin gün bugün sergisi Fransız kültürünün sergi salonun da sergileniyor. Tabi serginin konsepti de mekanın neden burası olduğu hakkında açık bir fikir veriyor. Kösemen fotoğraf tarihimiz de değişik işler gerçekleştirmiş fotoğrafçılarımızdan. Üslup olarak benzer işler yapsa da genel türk fotoğrafından bir parça farklılık taşımakta. Daha once yaptığı “Beyoğlu” “Derin Bodrum” “insanlık halleri” hep benzer üsluptaki işler. Son olarak yaptığı “gün bugün” adlı proje, yine insan odaklı , yine benzer bir biçim. Serginin temel amacı türk gençliğinin profilini çıkartmak. Sergi metni projenin bir açıklaması şeklinde ele alınmışsa da, saf metin değeri olarak bile ne yazik ki çok bir değer atfedemiyor, bilinen dışında bir söylemi bir kenara bıraksak bile klişe ve bilinen cümlelerin dışına çıkamıyor. Bu da tabiî ki sergi izleyicisinin sergiden beklentilerini ciddi anlamda etkiliyor. Metinden fotoğraflara geçtiğimizde karşımıza hiç de fena sayılmayacak baskı kalitesindeki fotoğraflar , düzenlemenin ve tabi projenin tamamlayıcısı konumundaki, parça metinler çıkıyor. Bir çok farklı yerde çekilmiş genç insan portreleri ve onların gruplanmış hallerinin üzerinde belirli ki bir roportaj yada sohbetten ayıklanmış birkaç kelimelik cümleler fotoğrafların gücüne destek olmaya çalışıyor. Ama ne yazikki seçilen cümleler projenin aslında bir taraflı bakışla yapıldığının ipuçlarını hemen veriyor. 2010 kültür şeysi İstanbul kapsamında , belli ki türk gençliği üzerine bir proje istenmiş ve bu projede kösemene emanet edilmiş. Çok fazla sipariş kokan bu proje ne yazikki bu anlamda işin nitelğini de zayıflatmış gözüküyor. Halbuki böyle bir durum dışında yapılan bir proje olarak devam etseydi eğer, gerçekten hepimiz için keyifli bir sergi olabilimiş. Çünkü kösemen yaklaşımını ne yazikki avrupanın beklentilerini karşılamak üzerine inşa ettiği için onların gözünden umutsuz ve kafası tamamen karışmış türk genliği profilini adeta onlara hediye ediyor, çünkü hepimiz biliyoruz ki Avrupa için türk gençliği böyle ve onların aralarında yeri yok. Ve kösemen bilinçli yada bilinçsiz buna ne yazk ki hizmet ediyor. Fotoğraflanmış tüm protreler belirli sınıftan insanlara ait, yaşadığımız coğrafyanın şartlarından dolayı ekonomik olarak zor durumda olan ve zengin yada ünlü olma hayali taşıyan gençler. Bu yaklaşım belirili bir gerçekliği taşısada geneli yansıtmıyor ne mutlu ki. Aynı şekilde roportajlardan alınan cümleler de ne mutlu ki genel türk genci durumnu yansıtmıyor. Tabi biçimsel olaram bir Martin Parr estetiği hemen göze çarpıyor,renk kullanımı, seçilen nesneler bize Parr’ın Parpective’ni hatırlatıyor. Bence sanatçı için bir problem teşkil etmemeli bu durum, ifadelerin ortaklıkları ve benzerlikleri herkes için mümkün. Ama şurdan şöyle bir sonuca ulaşabilir insan, bir yabancının estetiğiyle ve algısıyla gençlerine bakmak, ne kadar gerçekçi bir sonuç elde edebilir. Evet bu bir fotorportaj değildir ama belgesel temelli bir projedir. Zaten serginin en büyük sıkıntılarından biride bu, kavramsallaşmaya çalışan belgesel temelli bir proje olması, fakat ikisini birbirne iyi kaynaştıramamış olması. Çünkü seçilen bazı fotoğraflar serinin kavramasal tarafını beslemesi için adeta zorla eklenmiş gibi. Çünkü proje kavramsallaşmaya pek müsait değil. Özellikle bir çok fotoğrafçının türk gençliği üzerine projeler yaptığını biliyorum ve birçoğunu sanırım yakın zamanda göreceğiz. “Gün Bugün” de bu prolerden biri olarak seyre sunuldu. Bence problemleri olan bir proje olmasına rağmen içinde barındırğı nüanslarıyla kesinlikle izlenmesi gereken bir sergi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder