28 Ağustos 2011 Pazar

VERNACULAR FOTOĞRAF NEDİR ( NE DEĞİLDİR )?



Vernacular teriminin karşılığı hakkında çeşitli önermeler var. Hal böyle olunca “Vernacular Fotoğraf”ın kapsadığı alanı tarif etmek ve ortak bir tanıma ulaşmak zorlaşıyor. Nedir Vernacular Fotoğraf? Hangi fotoğraflar bu tanımlamaya girer? Nerelerde karşımıza çıkar? Bazen soruları cevaplamak yerine, cevaplardan soru üretmek gerekir.  

Belli bir bölge veya gruba ait yerel veya ortak dili tanımlamak için ortaya atılan vernacular terimini, mimari tarihçileri 1960’ların sonlarında, genellikle belirli bir bölge ve zamanla ilişkili “sıradan” binaları tanımlamak için kullanmaya başlamışlardır. Art Abstracts’da “vernacular” ve “fotoğraf” konuları altında çapraz olarak listelenmiş 8 başlıktan da anlaşılacağı gibi, fotoğraf biliminin alanına geçen terim, açık bir tanım aralığına kavuşamamıştır. 1984’ten bu yana yayınlanmış bu başlıklara ait açıklamaların yazarları, terimi tanımlamak için, yerel tarzlarla ilişkiyi terketmişler, bunun yerine: “masum”, “pragmatik”, “isimsiz”, “sanatsal iddiası olmayan” ya da belki bu tip iddiaları olan ama “kendini yetiştirmiş” fotoğrafçılar tarafından yapılmış, “çalışılmamış, gündelik veya kendiliğinden”, ve hatta “kafa karıştırıcı veya ‘anlaşılmaz’” tariflerini kullanmışlardır.

Vernacular’in bir çeşit non-kategori olarak tanımlanmasını önerenler de vardır. Bu yüzden vernacularin ne olduğuyla değil ama ne olmadığıyla açıklanmasını önerirler. Bir değer deyişle, fotoğraf bir sanat eseri olması amacıyla yapılmamışsa,  “Vernacular” şemsiyesi altına alınabilir. Aile albümleri, posta kartları, adli fotoğraflar, tıbbi fotoğraflar, şipşaklar Vernacular Fotoğraflar olarak adlandırılabilir. Bu durumda, Vernacular fotoğraf, eğitimsiz bir üretici, genellikle amatör bir fotoğrafçı, tarafından yapılmış fotoğraf olarak tanımlanır.

Kodak’ın 1888’de roll film makinasını keşfetmesinden sonra, aynı anda her yerde üretilen proto-modernist fotoğraflar olan şipşaklar, vernacular görüntülerdir; bu fotoğrafların en büyük kaynağı aile albümleridir. Sahaflarda, eskicilerde, antikacılarda karşımıza çıkan satılık fotoğraflar bu türün üyeleridirler. Bu noktada Vernacular Fotoğraf, fotoğraf medyumunun objet trouvé(buluntu nesne) yorumu haline gelir. Bu tespiti çalışmalarında kullanan bir çok sanatçı vardır. Bunlardan Joachim Schmid, internet üzerinde oluşturduğu arşivde[1], etraftan topladığı fotoğrafları gruplandırıp sunmaktadır. Bu fotoğraflar aynı manzaranın farklı fotoğrafları olabileceği gibi(Archive #001, 1986) çeşitli zeplin görüntülerinin(Archive #122, 1990) toplaması da olabilir.
Bir diğer “Vernacular Fotoğraf” örneği olan posta kartları, en ideal(etkili, ucuz ve basit) iletişim araçları olmanın yanı sıra, vernacular üretime yakıştırılan biçimsel özellikleri yansıtan görüntüleri de içerirler. Sıradan insanın zevkine hitap eden seri üretimlerdir.

Kimi araştırmacılar profesyonel fotoğrafçıların çalışmalarını dışarda tutmak isterler, kimileri ticari alanlar yerine özel alanlardaki görüntülere odaklanmak isterler. Ama tanımlamalar çoğunlukla, “sıradan insanlar”ın zevklerinin sanat fotoğrafının satıcıları ve alıcılarından daha “özgün” ve “doğrudan” olduğu fikrine dayandırılır, ve buradan temellenerek görüntülerdeki biçimsel özelliklerin öznel saptamaları yapılır.

Bu türün bu kadar kafa karıştırıcı olmasının bir diğer sebebi vernacular fotoğraf ve vernacular tarz arasındaki farkın pek fazla bilinmemesidir. Yani bir çok durumda vernacular stil, aslında vernacular olmayan görüntüler,basın fotoğrafları veya “Outsider” sanat, için bir çeşit kamuflaj haline gelmektedir.

Eğer vernacular fotoğraf için kullanılan tanımlamalardan en genelini kullanırsak yani sanatsal bağlamda yapılmamış olan fotoğraflar, tüm fotoğrafçılık içerisinde vernacular olanların oranı diğerlerine oranla muhtemelen daha yüksek olacaktır. Bu kadar zengin bir görüntüler hazinesinde yolumuzu bulmak pek kolay olmayacak. Buna rağmen, Vernacular Fotoğraf saygın müzelerde yerini almakta: Washington’daki National Building Müzesi 1996’da Wurst Brother’s şirketinin, oldukça banal görünen ev fotoğrafları arşivini sergileyerek bu konuda önemli bir adım atmıştı.Metropolitan Sanat Müzesi’nde vernacular fotoğraflar, başyapıtlarla beraber sergilenmekte. Yani Vernacular Fotoğraf gündemimizde.



Erhan Can Akbulut


History of Photography
Volume 24
Number 3 Autumn 2000 den derlenmiştir.



[1] http://sunsite.cs.msu.su/wwwart/archiv/

1 yorum: